Macaristan'ın başkenti arasından Buda ve Peşte arasından tuna nehri geçen, sanatsal ve sürekli yaşayan bir şehir Budapeşte. Roma dönemine kadar uzanan tarihsel yapısıyla, 2.dünya savaşında sovyetlerin istilasıyla şehrin çoğu bölümü yıkıma uğrasa da buda kısmındaki korunmuş eserler ve tarihsel mesajlarıyla 2-3 günlük bir haftasonu kaçamağı için düşünülebilen bir şehirdir.
Para birimi 1 Try yaklaşık 50 HUF (Macar Forinti) a denk gelmektedir. 50ye bölmek zor gelirse 2yle çarpıp 100'e de bölebilirsiniz :)
Budapeşte yürüyerek gezilmesi çok zevkli bir şehir dolayısıyla kış ayları haricinde gezmesi daha zevkli olabilir tabi christmas etkinliklerini merak ediyorsanız farklı bir plan yapabilirsiniz ama kışın soğuk bir şehir olduğunu söylemekte fayda var.
Her yıl Ağustos ayında düzenlenen Sziget Müzik Festivali Avrupanın en büyük müzik festivallerinden biridir ve yazın gitmeyi düşünenler için bu festivalin tarihlerine göre hareket etmenizi öneririm.
Sonbahar ayları hem uçak ve konaklamanın uygun olduğu zamanlar olduğundan en mantıklı tarihler olabilir.
Tarihsel yapılar, müzeler açısından çok zengin bir içerik ve gece hala enerjisi halanlar için ruin barlar çok güzel alternatifler oluşturabilir.
Bu binayı hem kendi yakasından hem de Buda castle tarafından izlemesi çok güzel bir bina. Buda castle'a çıktığınızda tepedeki kafede otururken fotoğraflandıra da bilirsiniz.
Parlamento binasının 45 dakikalık içerideki bir turuna katılabilirsiniz ama çok önceden biletini almanız gerekiyor biz biraz geç kaldığımızdan bu şansı kaçırmıştık.
Bu bölge Buda bölgesinde gezilecek çoğu yeri yaklaşık 20dakikalık bir yürüyüş mesafesinde kapsar. Buda bölgesine meşhur zincir köprüsünden yürüyerek geçtikten sonra yaklaşık 10dakikalık bir dik yürüyüş sonunda ulaşabilirsiniz. Aşağıdaki tur firmaları sizin gözünüzü korkutup otobüs turu satmaya çalışacaklardır ama gözüktüğünden kolay ve kısa bir yürüyüş yolu vardır.
Bu parkı gezerken aynı zamanda içerdeki Millennium Monument deki at yarışları da yapılan yeri görebilir, arkadaki Széchenyi termal hamamı deneyebilir ve Vajdahunyad Kalesini gezebilirsiniz.
Buda kalesinin alt tarafında bulunan, 2.Dünya savaşında yaralılara güvenli hizmet verebilmek için buzul çağında oluşan doğal bir mağarayı 2000m2 lik bir hastaneye çevirmişler. O tarihi zamanı hala yaşatmayı başaran bir dekorasyonla rehberli 1saatlik turu kesinlikle programınıza alabilirsiniz.
Yine doğal bir mağara olan Buda bölgesindeki bu mağara karanlık ve ürkütücü ortamlar sevenler için bir alternatif oluşturabilir.
Tadilat dolayısıyla kapalı olmadığı bir zaman giderseniz kesinlikle gezilmesi hatta bir opera dinlenilmesi gereken Avrupanın en eski opera binalarından birisidir.
Roma ve Osmanlı Döneminde Bolca kullanılan birden çok doğal termal havuz bulunan şehirde Yaz kış açık olan termal havuz kültüründe vakit geçirmek isterseniz 1 gününüzü buna ayırmanız gerekebilir. Mayonuz haricindeki tüm ihtiyaçlarınızı termal havuz hizmetlerinden bulabilirsiniz. Kiraly, Rudas ve Veli Beji deneyebilirsiniz.
Houdini Müzesi çok küçük ve çok fazla özelliği olmayan bir müze olarak bütün şehri gezdiyseniz bakabileceğiniz bir yer. Terör müzesi ise Hitler Almanyası zamanında yapılan işkenceleri ve tarihsel etkilerini merak ediyorsanız gezmek isteyeceğiniz biryer olabilir aksi halde çok uzun ve sıkıcı gelebilir.
Yemek kültürlerinde bolca patates et ve tuz kullandıklarından Türk mutfağını andıran lezzetler bulmanız kolay. Goulash çorbası tek başına doyurucu bir lezzet oluşturabiliyor, Bizim pişi dediğimiz hamurun yağda kızartılmış halini çok daha büyük ve üzeri sarımsak soslu şekilde servis ediyorlar, Langos denen bu lezzeti bir kereliğine tadabilirsiniz. Ayrıca uzaktan kokoreç gibi gözüken kömür ateşinde pişen Chimney tatlısını da sokak tatlıcılarından alabilirsiniz.
Harabe binaların mükemmel dekorasyonlarıyla oluşturulan ve neredeyse 7/24 aktif olan bu barlar eğlence sektöründe önemli bir yere sahip. Sırasıyla Szimpla Kert, Instant, Fogas adlı mekanları gezebilirsiniz.
Bununla ilgili 2 farklı firmanın her gün düzenlediği etkinliklere katılarak bir sürü mekanı kısa bir sürede farklı insanlarla sosyalleşerek yaşayabilirsiniz. Bolca Alman, İngiliz görme şansınız yüksek.
100E Otobüsüyle otomatlardan alınan 350HUF karşılığında binebilirsiniz. Binmeden önce bileti görevliye vermeyi unutmayın, akbil gibi içeride atarım diyip içeri girerseniz görevli size kaçak muamelesi yapabilir.
Açıkçası açık havalarda şehrin bir ucundan öbür ucuna yürüyebilirsiniz. Düzayak bir şehir olduğundan Lime uygulamasını yükleyerek şehrin heryerinde gözünüze çarpan elektrikli scooterlar da çok eğlenceli olabiliyor.
Onun haricinde Metro , Otobüs ve Nehire paralel tramvay yolu da mevcut.
Kısacası Budapeşte günlük rutinlerinizi tamamen değiştirecek değişik bir atmosferi olan gezmesi görülmesi çok zevkli bir şehir. Güzel bir fotoğraf makinası götürmeyi de unutmayın :)